Anne Kaz'ın blogunda gördüm ve aşık oldum bu minnak hırkaya, eve gider gitmez evde bulduğum kırmızı bir iple başladım. Örgü konusunda çok yetenekli değilim ama bitince yani inşallah birkaç gün içinde resimlerini ekleyeceğim.
Alamut Kalesi, daha önce sadece adını bildiğim Hasan Sabbah ile ilgili birçok detay öğrendiğim kitap oldu. Hasan Sabbah (kitapta Seyduna diye bahsediliyor) kurduğu Haşşasinler örgütünü kullanarak dünyaya hükmetmeye kalkmış, kendini peygamber olarak tanıtarak bir çok taraftar kazanmış, fedailerine cenneti vaadetmiş biri. Alamut kalesinde kendi askerlerini yetiştiriyor eğitiyor ve cennetin anahtarının kendisinde olduğunu iddia edip yetiştirdiği fedaileri korkunç cinayetler işlemek üzere görevlendiriyor. Alamut kalesinde yapay bir cennet oluşturuyor ve fedailerine uyuşturucu vererek oraya gönderiyor, fedailer de gerçekten kendilerini cennette sanıp seydunaya daha da inanıyorlar ve her istediğini gözleri kapalı yerine getiriyorlar. Ölsek bile nasıl olsa cennete gideceğiz diye kendilerini öldürmekten bile çekinmiyorlar. Tarihi olayların roman havasında anlatıldığı kitapları zevkle okuyorum. Şimdi Alamamut Kalesini çok merak ediyorum, sarp kayaların üzerinde, uçurumların tepesinde kimsenin ...
Duvar stickerlarını uzun zamandır her yerde görüyorum ve beğeniyorum. Hatta bir ara walltogether sitesinden sipariş bile verecektim ama kısmet olmadı. Bende kendim yapmaya karar verdim. Tabi bu konudaki cesaretimi sergun'a borçluyum. Onun blogu beni sticker yapmaya itti. Kendisi blogunda süper ürünler yapıyor, saatten broşa, amerikan servisten magnete kadar, almak isteyenler pasajına bakabilir. Gelelim benim yaptığım stickera, Öncelikle deseni nerden bulduğumu hatırlayamadım, bir süre önce bilgisayarıma kaydetmişim ordan aradım taradım buldum ve şekli A4 kağdına bastım. Daha sonra kenarlarından bir güzel kestim. Kestiğim şekli praktiker den aldığım siyah üzeri hafif desenli bir yapışkanlı folyoya yapıştırıp etrafından çizdim. Ardından folyodaki şeklide kenarlarından kestim. İşte burda kağıt kesme işinde ne kadar acemi olduğum ortaya çıktı. Kenarları çok düzgün olmadı ama ilk denemem diye çok önemsemedim, biraz daha düzeltmeye çalıştım. Resimdeki gibi şekil ortaya çıkmış oldu. S...
Yıllar önce Park Bravo'dan aldığım uzun kollu beyaz keten bir gömleğim vardı. Ama yazın uzun kollu giyemediğimden ve kışın da keten giymediğimden dolabın bir yerlerinde bekliyordu. Bende buna bir çözüm yolu bulup "eskileri değerlendirme" kampanyasına katılarak sade beyaz gömleğimi biraz süslü kısa kollu bir gömleğe çevirmeye karar verdim.
Yorumlar