Alamut Kalesi ve Semerkant
Tarihi olayların roman havasında anlatıldığı kitapları zevkle okuyorum. Şimdi Alamamut Kalesini çok merak ediyorum, sarp kayaların üzerinde, uçurumların tepesinde kimsenin kolay kolay ulaşamayacağı bi yer. Hasan Sabbah gerçekten çok akıllı bi adammış... Keşke bu kadar zeki bir insan iyi ve faydalı şeyler yapsaydı ve günümüze güzel eserler bıraksaydı...
Semerkant; Ömer Hayyam, Vezir Nizam-ül Mülk ve Hasan Sabbah'ın yaşadığı; Büyük Selçuklu Devleti ile Karahanlı Devleti mücadelelerin ve mezhep kavgalarının olduğu 11. yüzyılda başlıyor. Ömer Hayyam'ın Semerkant'tan, Selçuklu başkenti İsfahan'a olan hikâyesini anlatıyor. Tabi gelirken yolda Hasan Sabbah'la tanışıyor. Onu vezir Nizam-ül Mülk'e öneriyor ve Hasan Sabbah saraya girmeyi başardıktan sonra Nizam-ül Mülk'ten kurtulmaya çalışıyor. Bunu anlayan vezir onu büyük bir ustalıkla bertaraf ediyor.
Alamut Kalesi'ni okurken Nizam-ül Mülk ve Hasan Sabbah'ın aralarının neden bozulduğundan bahsedilmiyordu. Niye bir zamanlar dostken düşman olmuşlar diye düşünüyordum bu sorumun cevabını Semerkant'ta aldım. Alamut Kalesi'nde dost diye yazıyordu ama aralarında büyük bir yaş farkı vardı ve hiç bir zaman dost olmamışlardı.
Kitapta Nizam-ül Mülk'ün zekasına hayran kalmamak elde değil. Siyaset konusunda çok başarılı bir vezir ve zaten ölmeden önce ünlü "Siyasetname"yi yazıyor. Hasan Sabbah'ın vezire olan öfkesi onun haşşaşinleri kullanarak Nizam-ül Mülkü öldürtünceye kadar devam ediyor. Bu öykü, Ömer Hayyam'ın Rubaiyat'ının Hasan Sabbah'ın ajanlarının eliyle Alamut Kalesine taşınmasıyla bitiyor.
İkinci uzun bölüm ise Fransız asıllı Amerikalı gazeteci Benjamin O. Lesage'in 20. yüzyıl'ın başında İran'a Şahlık rejimi dönemindeki ziyaretlerini ve bu sıradaki İran üstündeki emperyal politikaları anlatıyor. Kitabın bu kısmı bana sıkıcı geldi. Ben Ömer Hayyam dönemini daha ilginç ve etkileyici buldum. Bu bölümde de tabiki İran ile ilgili bilmediğim bi çok şey öğrendim ama fazla etkilenmedim.
Kitap, Rubayiat'ın Titanik'te taşınırken batıp, kaybolmasıyla bitiyor.
Bu iki kitap arasındaki ortak konular beni hiç bilmediğim bir dönem hakkında oldukça bilgi sahibi yaptı diyebilirim, kitaptan sonra netten de bu konuyla ilgili şeyler okumaya başladım. Tabi eşim de... İran'ı ve Alamut Kalesini merak eder olduk. İnşallah bir gün oraları, Semerkant'ı, İsfahan'ı görme fırsatımız olur. Okumayanlara tavsiye ederim.
Yorumlar
selamlar,sevgiler..
leyya, evet farklı ülkeleri anlatıyormuş bende amin malouf okumaya yeni başladım:)
evcilik, gerçekten hoş kitaplarmış:) mavi yunusları da en kısa zamanda okumak isterim